13 Şubat 2016 Cumartesi

Filmlerden konuşmaya da var mıyız? || Hayat Güzeldir

Kitap yorumları hazır ama elimde fotoğraf olmadan onları yayınlayamıyorum. Bu sürede de burası boş kalsın istemediğimden favori filmlerimden bir tanesini sizlerle paylaşmak istedim.

Aslında film iki kısımdan oluşuyor. Filmin ilk yarısı, biraz daha romantik türde. II. Dünya Savaşı öncesi Guido ve Dora'nın tanışmasına, yaşadıkları ilişkiye, evliliklerine şahit oluyoruz.
 Filmin ikinci yarısında ise II. Dünya Savaşı başlıyor. Yahudi olduklarından dolayı Guido ve Giosue ( Guido ve Dora'nın oğlu) Giosue'nin doğum gününde zorla bir trene bindirilip toplama kampına götürülüyor.  Yahudi olmamasına rağmen Dora ailesiyle birlikte aynı trene binmek istiyor ve farklı vagonlarda toplama kampına götürülüyorlar.

Filmde bir babanın oğlu için neler yapabileceğini, imkanları nasıl zorlayabileceğini ve belki de en önemlisi çok zor durumlarda bile gülümsemeyi bilmemiz gerektiğini çok net bir şekilde görüyor, farkına varıyoruz.
Konuyu çok iyi anlatamadığımı biliyorum fakat başka nasıl anlatabilirdim bilemiyorum. Filmde beni etkileyen -filmin başından sonuna kadar her sahnesi etkileyici olsa dahi- özellikle birkaç sahne vardı fakat onları buraya aktarmam izlemek isteyenler için pek de doğru olmazdı. 

Filmi farkına varmanızda  ya da filmi önceden izlemiş ve şuan olayların gözünüzün önünde geçmesinde bir payım olduysa; ne mutlu bana! 
Kitap yorumlarıyla birlikte çok kısa bir süre sonra tekrar görüşeceğimizi umuyorum,kendinize iyi bakın! 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder