29 Eylül 2014 Pazartesi

Kitap Yorumu : Bir Rüyaydı Seninle Aşk - Justin Kramon

 Kitabı bir sene kadar önce D&R indiriminde görerek almıştım.
 Şuan ne kadar romantizm içerikli kitapları sevmiyorsam , bundan bir - iki sene öncesinde bunun tam tersine aşk kitapları dışında başka kitapları elime almıyordum. Kitabın konusunu ve anlatımını düşününce ''iyi ki de okumuşum'' diyorum.

Kitapta Finny ve Earl'ün çok küçük yaşlardan belli başlayan ve belli sebepler yüzünden yarım kalan aşkları anlatılıyor. Yıllar sonra Finny ve Earl bir şekilde birbirlerini bulacaklar ve hayatlarına bir şekilde devam edecekler. Tabi ki şartlar eskisi kadar kolay olmayacak.

Kalın bir kitap olmasına rağmen çok hızlı bir okuma olmuştu benim için. Okuyan herkesin beğeneceğini düşündüğüm , çok güzel bir kitap.

23 Eylül 2014 Salı

Okumaya Başlıyorum : Kumarbaz - Dostoyevski

Uzun zamandır alıp okumak istediğim bir kitaptı. Almayı uzun bir süredir düşünüyordum fakat her kitap alışverişinde kitabı almayı unutup eve geri dönüyordum. Tesadüfen karşıma çıkınca sayfa sayısına , yayın evine bakmadan hemen aldım.
Kitabın konusu yazarın diğer kitaplarına kıyasla bana göre daha az heyecan verici olsa da yine de diğer sayfayı okumak için sabırsızlanıyorum.

Kitabın asıl hali kaç sayfa hiçbir bilgim yok. Eğer kitabı beğenirsem -öyle umuyorum- kitabın daha ayrıntılı halde anlatılmış halini almayı da düşünüyorum.

20 Eylül 2014 Cumartesi

Kitap Yorumu : Aşk Bir Masalmış Derken - Cındı Madsen

Dram kitapları okumayı sevmediğimden , aşk kitaplarını da pek tercih etmiyorum. Kitabın kapağına bakarak eğlenceli bir kitap olacağını düşünerek almıştım ve kesinlikle beklentilerimi karşıladı.

Kitabımızdaki esas kız Darby , yirmili yaşlarının sonuna gelene kadar gerçek aşka olan inancını yitirmemiş ama sonunda aradığı insanı bulmanın imkansız olduğunu anlamıştır. Tam da aşka olan inancını kaybettiği sırada karşısına hayır diyemeyeceği biri çıkıyor. Eskiden yaptığı hataları tekrar yapmamakta kararlı olan Darby kendisini kaptırmamakta kararlı ve tabi ki  işler tam da  istediği gibi gitmiyor.


Kitabın konusundan ve anlatımın akıcılığından dolayı çok hızlı bir okuma oldu benim için. Aşk kitaplarında romantiklik değil de , romantik komedi tarzından bir kitap arayanların çok seveceğini düşündüğüm bir kitap.


16 Eylül 2014 Salı

Yarım Bıraktım : Boş Koltuk - J.K. Rowling #1

Yine D&R indiriminden aldığım ve çok merak ettiğim bir kitaptı. Yazarın önceki kitaplarına bakarak kitapla ilgili çok büyük beklentiler içerisine girmiştim ve indirimde görünce de hemen aldım. Ne yazık ki benim için tamamen hayal kırıklığı oldu.
Kitabın gerilim kitabı olduğunu düşünüyordum ama yanılmışım. Daha doğrusu kitap gerilim kitabı değil , kitabın türü hakkında da hiçbir fikrim yok ne yazık ki.

Kitap okumuş olmak için okunabilecek ki bana göre bunun için de fazla kalın bir kitap. Her ne kadar kitapları yarım bırakmayı sevmesem de sevmediğim bir kitabı okuyup boşa zaman da geçirmek istemiyorum. Umarım bir gün tekrar bu kitaba bir şans daha verebilirim.

13 Eylül 2014 Cumartesi

Okumaya Başladım : Asi - Thomas E. Snıegoskı

Bildiğiniz gibi D&R kitaplarda çok büyük indirimler yapmıştı. Kitaplar indirimde olduğu zaman evde olmadığımdan , bulunduğum yerde de D&R olmadığından kitap alamamıştım.
Takip ettiğim hemen hemen her bloggerın D&R indiriminden aldığı ve beğendiğini söylediği bir kitaptı.
Kitabı iki - üç gün önce tesadüf eseri bir kitapçıda indirimli olarak bulunca hemen aldım.  


Daha önce hiç meleklerle ilgili kitap okumamıştım . Açıkçası çok da çekici gelmiyordu bana. Tabi bu kitabı okumadan önce!
Ana karakterimiz AAron , bir faniyle bir meleğin oğlu ve düşmüş melekleri kurtarmak üzere seçilmiş. Sadece konunun ve kapağın güzelliği sayesinde bile alıp okumak için şans verilecek bir kitap.
Şuan kitapla ilgili tek derdim , serinin ikinci kitabını da güzel bir indirimle alabilmek.

10 Eylül 2014 Çarşamba

Kitap Yorumu : İlk Son Öpücük - Alı Harrıs

Kitabı okumaya başlamadan önce kitapla ilgili çok büyük beklentiler içerisine girmiştim. Kitabın kapağından , konusundan çok güzel bir kitap olacağını düşünüyordum. Ama bu kadarını da beklemiyordum.

Kitabın başında kendinizi sıradan bir aşk hikayesi okur gibi hissediyorsunuz. Hatta olayların ne  şekilde gelişeceğiyle ilgili aklınızda net bir karar oluşuyor. Kitabı okumaya devam ettikçe yaşanan aşkın hiç sıradan olmadığını ve olayların sizin kurguladığınız gibi olmadığını görüyorsunuz.

Kitabın konusu aslında çok da bilinmedik bir konu değil. Hatta artık aşk kitaplarında sürekli bahsedilen bir konu olmaya başladı. Fakat yazar olayları öyle bir şekilde kurgulamış ki , siz kitabın asıl konusunu kitabın sonuna yaklaştıkça anlıyorsunuz.
Normalde çok duygusal bir insan olmamama rağmen , hatta duygusal bir insan olmamama rağmen kitap beni beklediğimden çok daha fazla etkiledi. Bunun asıl sebebi Molly karakteri ile çok fazla benzer özelliğimin olması ve kendimi onun yerine koyup , olayları yaşıyormuşçasına okumam da etkili olabilir.

 
 
Kitabın konusuyla ilgili duygusal değil de yüzeysel bilgiler vereyim biraz da. Kitaptaki asıl karakterlerimiz Molly ve Ryan.
Kitap tek bir zamana bağlı kalınarak anlatılmıyor. Yaşanılan zamanın beş yıl öncesine , iki yıl öncesine geçişler görüyoruz. Kitabın başlarında bu olaya alışık olmadığımdan bana garip gelse de , daha sonra kitabı ne kadar güzelleştirdiğini fark ettim.
 
 
Aşk kitabı okumayı sevmiyorum çünkü bana hiçbir şey katmadığını düşünüyorum. Bu kitap bu yönüyle de diğer aşk kitaplarından çok kesin bir şekilde ayrılıyor.
 
Ne geçmişin , ne de geleceğin hiçbir önem taşımadığını , tek önemli anın yaşadığınız an olduğunu farkında değilseniz size bunu çok kesin bir şekilde öğretecek muhteşem bir kitap.

7 Eylül 2014 Pazar

Kitap Yorumu : Eroinle Dans - Canan Tan

Canan Tan'ın her kitabını severek okudum fakat bu kitabı benim için çok ayrıydı.

Kitabı almadan önce kitapla ilgili hiçbir bilgim yoktu. Sadece yazarı Canan Tan olduğu için kitabın konusuna , kapağına hiçbir şeye dikkat etmeden kitabı almıştım.
Canan Tan'ın her kitabının olduğu gibi bu kitap da çok akıcı bir şekilde ilerledi. Kitabın ne zaman yarısını okuduğumu , kitabın ne zaman bittiğini anlayamadım bile. Bana zaman kavramını tamamen unutturan bir kitap olmuştu. Ve yine Canan Tan'ın her kitabında olduğu gibi bu kitapta da olayları bir kişinin ağzından okuyormuş gibi değil de olayları yaşıyormuş gibi hissettim.

Kitabın konusundan kısaca bahsedecek olursak -çok fazla ayrıntıya inmek istemiyorum çünkü ne yazarsam kitapla ilgili o kadar çok ip ucu vermiş olacağım kitabın adı da bize kitap hakkında çok şey söylüyor zaten - üniversiteye başlayan Eylül'ün Dünya ile tanışması ve başlarından geçen olaylar anlatılıyor diyebiliriz.

Kitabı bu kadar çok beğenince anneme de okutmuştum fakat annem benim kadar etkilenmemişti. Sanırım yaşa göre kitaptan alınan tat değişiyor.

 
 
Özellikle lise ve üniversite çağlarındaki insanların okuması gerektiğini düşündüğüm , arkadaşlık ilişkilerine çok güzel  şekilde anlatan bir kitaptı. Bir kitabı ikinci kere okumayı sevmeyen biri olarak , bu kitabı ikiden de fazla kez okuyabilirim.


5 Eylül 2014 Cuma

Okumaya Başlıyorum : İlk Son Öpücük - Alı Harrıs

Kitabı okumaya iki gün önce başladım ve okuduğum kısma kadar kitabı çok beğendim. Zaten kitabı okumaya başlamadan önce , kitabın kapağı sayesinde kitaba bir sempatim vardı ve kitabın konusu bende ciddi bir merak uyandırmıştı.

Kitap geçmiş ve bugün arasında geçişler yapılarak anlatılmış ve ben aşk kitaplarının bu türde anlatılmasını çok seviyorum. Bence kitabı daha sürükleyici bir hale getiriyor.

Kitabı beğenmemdeki en önemli özelliklerden biri de Molly'nin geçmişteki hayata bakış açısının şuan benim hayata bakış açımla bire bir aynı olması.

 
Kitabı okumayı çok bekletmiştim çünkü aşk kitabı okumayı çok sevmiyorum. Kitabın kapağına da baktığımız zaman çok romantik bir aşkla karşılaşacağız gibi izlenim veriyor. Şuan okuduğum yere kadar beni sıkacak derecede bir romantizm yoktu , her şey olması gerektiği kadardı. Bu da benim hoşuma giden başka bir özellik.
 
Aşk kitabı okumak isteyip gereğinden fazla romantizm içerdiği için aşk kitabı okumayı erteleyenlerin kesinlikle şans vermesi gereken bir kitap.







2 Eylül 2014 Salı

Kitap Yorumu : Yankı - Martın Mıllar

Kurt adamlarla ilgili kitapları okumayı sevdiğimden bu kitabı okumaya başlarken çok büyük beklentiler içindeydim.

Kitabın konusu, kurtların lideri olan MacRinnalch kabilesinin en küçük kızı olan Kalix'in belli nedenler yüzünden kabile lideri olan babasına saldırması, saldırıdan sonra ortadan kayboluşu ile başlıyor.


 
 
Gerçekten güzel bir kitaptı. Kitabın adı ve kapağı olayları güzel bir şekilde yansıtıyordu.
Bunun yanında kitabın sevdiğim yönleri olduğu kadar sevemediğim birçok yönü de oldu. Konu kurtlar olduğu halde kitabın içerisinde gerilimin çok da fazla olmadığını fark ettim. Beni çok rahatsız eden başka bir şey ise kitabın sonunun çok alakasız bir şekilde bitmesiydi. Kitap sanki bir gerilim kitabı değil de , bir aşk kitabıymış gibi bir izlenim bırakıyor. Kitabın sonunu merak etmenizi sağlayan esas konu çözüme kavuşmadan kitap bitiyor. Kitaptaki basım hataları ve kullanılması gerekilen fakat kullanılmayan kelimeler de yine beni az da olsa rahatsız eden özelliklerdendi.


Her şeye rağmen okunulmayacak bir kitap olduğunu düşünmüyorum . Belki de ben kitabı okumaya çok büyük umutlarla başladığımdan istediğim sonucu alamadım. Kitabı okumaya başlamadan önce çok büyük beklentiler içine girmezseniz, çok sevebileceğiniz ,akıcı bir kitap.