27 Kasım 2014 Perşembe

Kitap Yorumu : Güneş Ülkesi - Thoma Campanella

Sanıyorum ki her okulda zorla kitap okutmaya bayılan üstelik bir de okuttuğu kitaptan sınav yapan öğretmenler bulunuyor. Bu da o kitaplardan birisi. Neyse!
Sizlerde de böyle bir şey var mı bilmiyorum ama , bir öğretmen şu kitabı alın okuyun dediğinde bana sanki o kitap dünyanın en can sıkıcı , sadece zaman kaybından ibaret bir kitapmış gibi geliyor. Şuana kadar öğretmenlerin alın okuyun dediği ve benim beğenmediğim hiçbir kitap olmamasına karşı bende böyle bir etki bırakıyor.
Güneş Ülkesi de benim ön yargıyla okumaya başladığım bir kitap oldu. Kitabı okudukça ne kadar yanıldığımı ve aslında felsefe , yönetim konulu kitapları okumaya ne kadar meyilli olduğumu anladım.
 
Güneş Ülkesi adlı ülkenin yönetiminden tutun da insanların yedikleri içtiklerine kadar her şey anlatılıyor bu kitapta. Yer yer sıkıldığım oldu, kabul. Ama genel anlamıyla çok güzel bir kitaptı ve bana bir şeyler kattığını düşünüyorum. Felsefe ya da yönetimle ilgili kitap okumayı sevenlerin çoğunun zaten önceden okuyup bitirdiği bir kitaptır diye tahmin ediyorum , okumayanlara da şiddetle tavsiye ediliiir!

23 Kasım 2014 Pazar

4KİTAP 4KADIN! #1

Bugün her zamankinden biraz daha farklı bir şey yapmak istedim. Kitaplığımdan rastgele dört tane kitap seçtim ve şimdi bu dört kitaptaki dört bayan karakteri sevdiğim ve sevmediğim yönleriyle ele alacağım.

İlk olarak Kana Susamış kitabıyla başlamak istiyorum. Kitaptaki bayan karakterimiz Riley. Çok güçlü ve gücünün farkında olan bir kız. Bu yüzden de çevresinde onu koruyup kollayacak birinin olmasından pek fazla hoşlanmıyor. - Özellikle de erkek arkadaşı Eli'yi- Riley ne kadar bundan hoşlanmasa da içinde bulunduğu durumdan dolayı ne kadar güçlü olursa olsun yanında birilerinin bulunması gerekiyor ve tek başına olmaktan mutluluk duysa da zaman zaman yanında onu koruyan birilerinin olduğunu bilmek kendini iyi hissettiriyor. Riley'de sevmediğim tek şey sevdiği adama sevgisini çok fazla hatta neredeyse hiç belli etmemesiydi. Karşısındaki adamı çok sevmesine ve bunu bilmesine rağmen hiçbir zaman bunu ona söylemeyişi aralarındaki ilişkinin kopukluğuna sebep oluyordu ve bunu okuyucuya hissettiriyordu.

Diğer bir kitabımız İlk Son Öpücük. Kitaptaki karakterimiz Molly.
Kitapta Molly'nin gençlik yıllarını da okuduğumuzdan karakteri hakkında ve ne ölçüde değiştiği hakkında daha net yorum yapabileceğim. Molly Ryan'la - erkek karakterimiz- tanışmadan önce asi , aşka inanmayan bir kızdı. Ve Ryan'la tanıştıktan sonra bile değişmeyen bariz özelliği yaşadığı anın kıymetini bilmemesi , sürekli başkalarının onlar hakkında ne düşüneceğini düşünüp hiçbir şeyi isteği gibi yaşayamamasıydı. Beni çok fazla rahatsız etmese de bazı okuyucuların burda Molly'e sinir olduklarını hissediyorum :)

 
Okuyanları çok fazla sıkmamak adına geriye kalan iki kitabı da ikinci bir blog yazısıyla yazacağım .
 Bu iki güzel kitaptan herhangi birini okuyanınız var mı , sizin karakterler hakkındaki düşünceleriniz neler? ;)

9 Kasım 2014 Pazar

Kitap Yorumu : Kana Susamış - Elle Jasper

Kitabı çok uzun süren bir zamanın ardından nihayet bitirdim! Yanlış anlaşılmasın , kitabı uzun bir sürede bitirmemin sebebi kitabı beğenmemem değildi. Ne yazık ki yine sınav haftama denk gelen ve nasıl bittiğini anlayamadığım kitaplardan biri oldu.

Kitapla ilgili önceki yazımda da söylediğim gibi ana karakterimiz Riley , hem bir kurt tarafından hem de bir vampir tarafından ısırılıyor. Isırılmasının üzerinden daha çok az zaman geçtiğinden şuan için kurt özelliklerini de vampir özelliklerini de çok az taşıyor.
Kitabın başlarında esas konunun geri planda kaldığını , kitapta aşkın daha öncelikli olarak işlendiğini sanmıştım . Ama öyle olmadı. Kitap kesinlikle esas konusunu -vampirliği- çok iyi işliyor. Her geçtiğiniz sayfada yeni bir olay ile karşı karşıya kalıyorsunuz.

 
İlk kitabını okuyamamış olmama rağmen hiçbir eksiklik hissetmeden keyifle(?) vampir kitabı nasıl keyifle okunur arkadaşım! Heyecanla okuduğum bir kitap oldu. Üçüncü kitabını okumak için can atıyorum.